Herkese merhabalar! Aslında bugün çok bitkinim buna rağmen ölüm döşeğinde yatan Aşk-ı Memnu Beşir'in "yok iyiyim ben" tavırları gibi gurur yapıyorum. Dün gece yarısı uykumdan uyandıran mide bulantısının salgın olduğunu duydum. Toplu taşıma araçları ve ortak kullanılan her yerin temizliğinden emin olamıyoruz maalesef. Bu yüzden çantanızdan ıslak mendilleri, dezenfektan jelleri ayırmayın. Her ne kadar elimden geldiğince dikkat etsem de bir virüse yakalanmış olmalıyım. Bu da gelir bu da geçer diyorum ve çok da moralimi bozmuyorum.
Napsam napsam derken hem oyalanmak hem de blogun devamlılığını sağlamak için televizyon karşısında uzanırken yeni bi yazı yazmaktan daha iyi bi fikir olamaz diye düşündük. Yine G.'nın yardımlarıyla dizilerden bahsetmeye karar verdim.
Pretty Little Liars'tan önce Dizimag'in kapanmasından bahsetmek istiyorum.
Allahım! Bu yazıyı görünce başımdan kaynar sular döküldü, f5 yapa yapa tuşu eskittim, girdiğim depresyon sevgilimden ayrılınca girdiğim depresyonla resmen kıyasıya kapışırdı. Dizimag aşktı, Dizimag mutluluktu, huzurdu... Elleri kırılasıcalar nasıl kıydılar ona!? Bir yandan da telif hakkı cart curt düşününce hak vermiyor değilim, ama insanın içi acıyor nihayetinde. Dizimag gibi hiçbir sitede dizilerin bölümleri altında yorumlar yapılmıyor. Benim en sevdiğim özelliği oydu ve bölümü izledikten sonra yorum yapar diğer yorumların bir kısmını okurdum. Şimdi hangi dizi sitesine girsem kendimi üvey evlat gibi hissediyorum.
Neyse ki uzun araştırmalarım sonucunda Dizimag'in yeni sayfasıydı şuydu buydu derken bir türlü eski haline gelmeyeceğini düşündüm ve kendimi bu duruma alıştırmaya çalıştım (bir nevi ayrılığı kabullendim). Abimin önerisiyle Dizist 'ten izlemeye başladım dizilerimi. İlk zamanlar ne zorlandım ne zorlandım anlatamam, meğer ben ne kadar çok dizi izliyormuşum tek tek nerde kaldığımı bulmak bana cehennem azabı gibi geldi. Eğer hala dizi izleyeceğiniz siteyi bulamıyorsanız Dizist'i öneririm. Yeni bölümler güncel olarak yayınlanıyor ve benim aradığım dizilerin hepsi orada var, sorun yaşayacağınızı sanmıyorum.
Eveett, bu yazımda izlediğim dizilerden en erken (yaklaşık bir buçuk sene) başladığım diziyi paylaşmak istiyorum. Huzurlarınızda Pretty Little Liars.
Dizinin pek çok afişi oldu ama bence aralarında en güzeli bu. Dizide ilerledikçe neden böyle dediğimi anlayacaksınız. Aynı zamanda çok seksiler hepsi burada maşşallah.
Bu dizi Sara Shepard adında bir yazarın çok satılmış romanından uyarlanmış ve ABC Family adlı kanalda gösterilmekte. Salı günleri yayınlanıyor, ama Türkiye de sitelere altyazısıyla birlikte gelmesi çarşamba gününü buluyor.
Dizinin konusundan spoiler vermeden bahsetmek benim için çok zor, babaannemi bile karşıma oturtup diziyi anlatmak istiyorum. İlk zamanlar "Böyle saçmalık olmaz pff" diyerek bırakmıştım. Daha sonraları arkadaşım G. "Kalk kız izleyelim canım sıkıldı" dedi ama şu an ben izliyorum kendisi daha 2.sezonda. Nse sn yavaşsn glb :S
Çenem düştü, en iyisi konudan bahsedeyim. 5 yakın arkadaş yaptıkları pijama partisinde uyuyakalırlar. Uyandıklarında içlerinden birinin (Alison) kaybolduğunu fark ederler. Aradan 1 yıl geçer ve cesedi evinin arka bahçesinde bulunur. Geriye kalan 4 kız sadece Alison'ın bildiği sırlarından bahseden anonim mesajlar alırlar. Cenaze töreninden sonra bile bu mesajlar devam eder. Kısacası dizimizin konusu 4 kız ve onlara musallat olan biri. İşte o birinin adı da A. Yoksa benim G. de mi o örgütten içime kurt düştü şimdi!?
Diziye başlamayı düşünenlerin karakterlere daha kolay adapte olması açısından şimdi karakterleri inceliyoruz.
Alison DiLaurentis: Evet arkadaşlar, başına taç taktığım tatlış kızımız kaybolan kızımız. Grubun lideri. Kızları parmağında oynatabilecek yeteneğe sahip, istediği her şeyi elde edebilir. Çok da güzel bi kız. O gece esrarengiz bi şekilde kayboluyo ve sonra yüzünü gören cennetlik.
Emily Fields: Yüzücü ve buna uygun olarak taş gibi de kız nazarım değmesin. Çeşitli kimlik sorunları var dizinin ilk bölümlerinde fark edeceksiniz. Babası komutan bu yüzden aile baskısı altında.
Aria Montgomery: Alison'ın ölümünden sonra Rosewood'a (yaşadıkları yer) geri döner ve barda Ezra adında kendinden yaşça büyük biriyle tanışır ve ilişki yaşamaya başlar. Aria'nın daha önce hiç sevgilisi olmamıştır. Ezra'nın hayatının başka bir yerinde karşısına çıkmasına rağmen onunla ilişkisini gizli tutar ve onu kaybetmemek için çok çabalar. Dizinin en büyük aşklarından biri. Zamanla "Hoof çok tatlıılaaaar" demekten kendinizi alamayacaksınız. Dizi hakkında bir stil yazısı yazmayı düşünüyorum ama şimdiden söylemeliyim ki bence dizinin en kırosu Aria.
Spencer Hastings: Aralarında en zekisi. Valla bu kız olmasa bunların bi şey çözeceği yok. Çok dikkatli ve derslerinde başarılı. Ablasıyla ilgili problemleri var, izledikçe göreceksiniz. Ve Alison zaman zaman bunu kullanıp onu tehdit etmekten de çekinmiyor. Yani anlayacağınız Alison biraz fettan biraz Ferhunde bi kız.
Hanna Marin: Alison'ın şişmanlığı yüzünden "ezo" muamelesi yaptığı karakter. Alison zamanla ona stresle yemek yememesini ve yediğini kusmasını öğretiyor böylece zayıflıyor. Pek de güzel oluyor. Alison gidince okulun en popüler kızı oluyor. Annesi babası boşanmış. Bundan dolayı belki de grubun en duygusal ve hassas kızı. Sean adında bir dümbükle ilişkisi var.
Mona Vanderwall: Başlarda çok bi etkisi yok sonraları tanıyoruz bu kızı da. Alison varken onun tarafından çok ezilmiş, hor görülmüş. Şimdilerde Hanna'nın bu grup haricinde alışveriş arkadaşı. Diğerleriyle olduğu kadar samimi değil. Menfaat ilişkisi kısacası hihihi.
İşte bu yakışıklı Ezra. Aria'yla zor ama çok tatlış bir ilişkisi olacak.
Ve yan karakterler. Sürekli görmeyeceksiniz bunları. Jenna Marshall ile başlıyoruz. Kendisi başına gelen talihsiz bir olay, The Jenna Thing deyip deyip durcaklar, sonucu kör oluyor. Alison'ın cenazesiyle şehire geri dönüyor.
O biiiir ıssız adam. O biiiiir sapık. O biiiiir kapalı kutu. O bir ki üç Toby Cavanaugh. Sapık dediğime bakmayın zamanla onu çok seveceksiniz. Jenna'nın üvey kardeşi.
Bu arada bütün dizilerde geçerli ama özellikle bu gibi gerilim ve gizem konulu dizileri izlerken kesinlikle gözünüzü kulağınızı kapatın ve spoiler almayın. Heyecanınız kaçar ve dizi monotonlaşır haliyle. Bu diziyi akşam oturup sabah 6'ya kadar izlediğimizi hatırlıyorum. Ertesi gün iş-okul olduğu halde "Hadi bi bölüm dahaaaaaa" demeniz muhtemel. Ergen dizisi gibi yorumlar yapanlara da kesinlikle aldırmayın. Dizi birinci sezondan sonra açılıyor. Ve ilk bölümden itibaren herkesten kuşkulanmayı her detaya dikkat etmeyi unutmayın. Aranızda bu diziyi zaten izleyenlerin, izlemeye başlayanların fikirlerini bekliyorum. Siz hangi dizileri izliyorsunuz?
Ben yabancidiziizle1'den izliyorum, ama bazen de orada hata veren bölümler için dizist'e geçiyorum :)
YanıtlaSilEn son bu dizide 2. sezon 20. bölümde mi ne kalmıştım, canımı çektirdin şimdi oturup izliycem :D
Kesinlikle izleeeeee ben de bırakmıştım çok pişman oldum izleyeceğim başka şeyler olmasa tekrar başlarım, olaylar çok gelişti. Ummadık taşlar baş yardı bak söylemiş olayım sana o kadarını. :)
Sil